Ad ve Soyad Değiştirme Davası

Ad ve soyad değiştirme davası Türk Medeni Kanunu’nun 27’nci maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlenmiş olan bu maddenin başlığı ‘‘Adın değiştirilmesi’’dir. Bu madde her ne kadar adın değiştirilmesi başlığını taşıyor olsa da soyadın da değiştirilmesi bakımından kıyasen uygulanmaktadır. Bundan dolayı adın ve soyadın değiştirilmesi TMK md 27’ye göre değerlendirilecektir. Bu maddeye göre: ‘‘Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir...


İKİ HAKLI İHTAR NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI

İki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası Türk Borçlar Kanunu’nun 352’nci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiş olup, bu maddeye göre: ‘‘Kiracı, bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren, kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava...


OLAĞANÜSTÜ FESİH NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI

Olağanüstü fesih nedeniyle tahliye davası Türk Borçlar Kanunu’nun 331’nci maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre: ‘‘Taraflardan her biri, kira ilişkisinin devamını kendisi için çekilmez hâle getiren önemli sebeplerin varlığı durumunda, sözleşmeyi yasal fesih bildirim süresine uyarak her zaman feshedebilir. Hâkim, durum ve koşulları göz önünde tutarak, olağanüstü fesih bildiriminin parasal sonuçlarını karara bağlar.’’ diyerek hüküm altına almıştır. Hüküm incelendiğinde kiralananın ne niteliğine ne de süresine bakılmaksızın tüm kira sözleşmelerini kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Buna göre kira sözleşmesinin taraflarından her biri, kira...


YENİ MALİKİN İHTİYACI NEDENİYLE TAHLİYE

Yeni malikin ihtiyacı nedeniyle tahliye davası Türk Borçlar Kanunu’nun 351’nci maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre: ‘‘Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir...


KİRACININ TEMERRÜDÜ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI

Kiracının Temerrüdü Türk Borçlar Kanunu’nun 315’nci maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre: ‘‘Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir. Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.’’ diyerek hüküm altına almıştır. Bu maddeye göre...


ALT KİRA VE KULLANIM HAKKININ DEVRİ

Alt kira ve kullanım hakkının devri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 322’nci maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre:  ‘‘Kiracı, kiraya verene zarar verecek bir değişikliğe yol açmamak koşuluyla, kiralananı tamamen veya kısmen başkasına kiraya verebileceği gibi, kullanım hakkını da başkasına devredebilir.  Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananı başkasına kiralayamayacağı gibi, kullanım hakkını da devredemez.  Alt kiracı, kiralananı kiracıya tanınandan başka biçimde kullandığı takdirde kiracı, kiraya verene karşı sorumlu olur. Bu durumda kiraya veren, kiracısına karşı sahip olduğu...


KONUT GEREKSİNİMİ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI

Konut gereksinimi nedeniyle tahliye davası Türk Borçlar Kanunu’nun 350’nci maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre: ‘‘Kiraya veren, kira sözleşmesini; 1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, … belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.’’ diyerek hüküm altına...


KİRA TESPİT DAVASI

Kira tespit davası 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 344/3 maddesinde düzenlenmiştir. Bu kanun maddesine göre: ‘‘Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen...


10 YILLIK UZAMA SÜRESİ SONUNDA TAHLİYE DAVASI

10 yıllık uzama süresi sonunda tahliye davası Türk Borçlar Kanunu’nun 347’nci maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre: ‘‘Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin...


Sözlü Vasiyetname

Vasiyetname tek taraflı bir hukuksal işlem olup Türk Medeni Kanun’unun Dördüncü Ayrımında Ölüme Bağlı Tasarrufların Şekilleri başlığında madde 351’de düzenmiş olup, bu maddeye göre, ‘‘Vasiyet, resmî şekilde veya miras bırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir.’’ diyerek hüküm altına almıştır. Madde hükmünden açıkça anlaşılacağı üzerine vasiyetname 3 şekilde gerçekleşebilir. Bunlardan ilki resmi vasiyetname, ikincisi el yazısı vasiyet name üçüncüsü sözlü vasiyetnamedir. Bu yazımız da Sözlü Vasiyetnameyi ele alacağız. El Yazılı Vasiyetname Türk Medeni Kanunu’nun 539’ncu ile 541’nci maddeleri...